Dünyanın en eski restoranı ünvanı için Madrid’de mekan savaşı
Avrupa’da yayılan kızartma kokuları yalnızca mutfaklardan değil, geçmişin izlerinden de geliyor. Madrid‘deki iki ünlü İspanyol restoranı, dünyanın en eski restoranı olma unvanı için kıyasıya bir mücadele veriyor.
Guinness Dünya Rekorları’na göre bu unvan şu anda 1725 yılında faaliyete başlayan Sobrino de Botín‘e ait. Plaza Mayor’a yakın bir konumda bulunan ve Ernest Hemingway’in “Güneş de Doğar” adlı eserinde yer bulan restoran, 300 yılı aşkın süredir odun fırınında yemek pişiriyor. Truman Capote ve F. Scott Fitzgerald gibi ünlü isimleri ağırlayan Botín, 1987 yılında Guinness tarafından resmen onaylanmış durumda.
Buna karşın Madrid’in dış mahallelerinde bulunan Casa Pedro, bu unvanı Botín’den alabileceklerini iddia ediyor. Restoranın sekizinci nesil yöneticisi Irene Guiñales, aile işletmesinin kökenlerinin 1702 yılına dayandığını öne sürerken, bu tarih restoranın logosunda da yer alıyor. Şu an 1750 yılına ait belgelerle desteklenen bu iddia, kesin tarih belirlenene kadar araştırılmaya devam edilecek.
Guinness sözcüsü Kylie Galloway, resmi unvanın alınabilmesi için uzun süreli kesintisiz çalışma ve yeterli belgelendirmenin şart olduğunu ifade ediyor. Bu nedenle, pandemi haricinde restoranın hiç kapanmamış olması büyük önem taşıyor. Botín’in mevcut sahibi Antonio González, restoranın adını ve konumunu 300 yıldır koruduklarını belirtiyor.
Rekabet burada bitmiyor. Roma’nın tarihi merkezinde bulunan La Campana adlı trattoria, diğer rakiplerini geride bırakabileceklerini savunuyor. Sahipler, 500 yılı aşkın süredir hizmet verdiklerini ve gerekli belgeleri Guinness’e sunacaklarını dile getiriyor. Restoran, Vicolo della Campana’da konuklarına “tarihle iç içe otantik Roma mutfağı” deneyimi sunduğunu iddia ediyor.
Geçmiş, lezzet ve prestijin harmanlandığı bu rekabette kazanan hangisi olacak? Şimdilik bilinen tek gerçek, bu mücadelede sunulan yemeklerin tarih kadar sıcak olduğudur.
KAYNAK: BBC
Odatv.com
