Blog

Avokado tost nasıl yapılır I En iyi avokado tost yapan yerler

Ekşi mayalı, kızarmış ekmek üzerine yayılan avokado ve sert peynir birleşimi; üstüne eklenen poşe yumurta ile taçlandırılıyor. Türkiye’de çoğu kişi hâlâ bunu abartılı bir tost olarak görse de, dünyanın önde gelen metropollerinde bu tabak, baristaların, şeflerin hatta sosyal medya etkisinin yön değiştirdiği bir “mikro ikon” haline geldi. Peki bu tarif nasıl hızla tüm dünyaya yayıldı? Kimin eseri? Ve neden her ülke “en iyisi bizde” diyerek iddia öne sürüyor?

Günümüzde Instagram’daki her üç kahvaltı fotoğrafından birinde avokado tostu görmek mümkün. Ancak bu lezzetin hikayesi, göründüğünden çok daha tartışmalı köklere sahip.

KİMİN TOSTU BU?
Avustralyalılar, “Bu tarif bizim imzamız” diyor.

Amerikalılar ise karşılık veriyor: “Eğer Brooklyn kahvaltı sahnesi olmasaydı, dünya bu lezzeti tanımazdı.”

İngiltere bambaşka bir yorum getiriyor: “Onsuz güne başlayamayız, nokta.”

Gerçek?
Hiçbiri tamamen gerçeği yansıtmıyor. Avokado tostu, aslında 1930’larda Kaliforniya’da sağlık trendinin beklenmedik bir ürünü olarak doğdu. Bugün, neredeyse yüz yıllık kökleriyle bu tarif dünya çapında sahipleniliyor.

DÜNYADA EN İYİ YAPAN YERLER
New York’ta Two Hands, Los Angeles’ta Sqirl, Melbourne’de Higher Ground… Bu üç mekan, tarifin adeta “tapınakları” olarak biliniyor. Kapı önündeki uzun kuyruklar, 18 dolarlık bir avokado tost için insanların yarım saat beklediğini gözler önüne seriyor.

Ancak lezzet dışında başka unsurlar da mevcut…
Her şehir, kendi yorumunu adeta bir “güç gösterisine” dönüştürmüş durumda.

Melbourne, üzerine keçi peyniri ekleyerek narin bir asit dengesi yakalıyor.

Brooklyn, fermente biber sosu ve radika ilavesiyle tabağı “ben farklıyım” mottosuyla öne çıkarıyor.

Los Angeles, poşe yumurtayı neredeyse kusursuz bir jel kıvamında sunuyor; adeta Instagram’lık bir mühendislik örneği sergiliyor.

YEMEĞİN UYGUN ZAMANI VAR MI?
Evet, bu tabak erken sabah yerine geç sabah saatlerinde tercih ediliyor. Çünkü avokadonun yağlı dokusu ve yumurtanın zengin protein içeriği, güne hızlı başlayanlardan ziyade “yavaş lüks” bir ritim arayanlara uyum sağlıyor.
New York buna “10.30 ritüeli” derken, Melbourne 11.00’den önce sunum yapmıyor bile.

SUNUMDA YARIŞ VE ÇILGINLIK
Dünya genelinde sürekli aynı soru soruluyor: “Nasıl farklılaştırırız?” Bazıları üzerine yuzu kabuğu rendeleyerek imza atarken,
bazıları lüfer yumurtası ekliyor; kimisi ise ekmeği kömürle karartarak fark yaratmaya çalışıyor.

Tokyo’da bir kafe, avokadoyu güvercin tüyü desenleri oluşturacak özenli bıçak darbeleriyle şekillendiriyor; adeta bir sanat eseri gibi.

Her tabak, “benimkisini çekip paylaşacaksın” mesajını yüksek sesle veriyor.

PEKİ TÜRKİYE?
Bizde hâlâ benzer bir söylem hakim: “Avokado mu? Tost mu? Bu kadar paraya değer mi?”

Dünya çapında bu tabak, gastronomiye çağdaş bir “yeni nesil kahvaltı manifestosu” olarak dönüşürken, Türkiye’de tartışmalar hâlâ fiyatlar, alaycı yaklaşımlar ve “gereksiz mi?” soruları üzerinden devam ediyor.

Dünya için bir kültür, bir imza, hatta bir şehir kimliği olan bu tarifin yolculuğu bitmek bilmiyor.

Odatv.com

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir