Blog

Kosova’dan Tire’ye: Bir cenaze, bir düğün, bir de yemek-içmek

Yıldırım Bayezid (16. Yüzyıl)

ANADOLU’DAN RUMELİ’YE, RUMELİ’DEN ANADOLU’YA
Savaş alanı, sadece demirle değil, aynı zamanda etle de şekillenirdi. 1389 yılının Haziran’ında, Osmanlı ordusunun Kosova Ovası’nda konuşlandığı sırada, ordugâhın kalbinde bir sancak, bir otağ ve sayısız kazan bulunurdu. Çünkü bir ordu yalnızca çatışmaz; aynı zamanda yerle, yiyecekle ve hareketle beslenirdi! Çünkü orduyu zafere taşıyan şey zırh değil, midelerin taşıdığı enerji idi.

Ordunun ilerleyişi, yalnızca kös, davul ve zil sesleriyle değil, aynı zamanda koyun ve kuzu etlerinin yaydığı koku ile duyurulurdu. Mutfaklar her daim büyük bir disiplin ve sağlam bir hiyerarşi içinde faaliyet gösteren düzenli teşkilatlar olmakla beraber, sefer zamanlarında ordunun kalbi gibi hizmet ederdi. Kurutulmuş etler, pastırmalar ve taze etler, sadece besin kaynağı değil aynı zamanda moral kaynağıydı. Böylelikle her asker, bir kelle-i kebap, bir hoşaf ve bir somun sayesinde üç farklı düşmanla baş edebilirdi. Yani, ne kazanlarda kaynayan yahni ne de dumanla bezenen kebaplar, yalnızca birer yemek olmaktan öte imparatorluğun özünü temsil ediyordu.

Rivayete göre, Kosova Savaşı sırasında ordugâhın aşçıları eti sadece yahni ya da kebap şeklinde hazırlamakla kalmamış, biraz da köfte formuna sokmuşlardır. Kıyılmış etler, baharatlarla harmanlanmış ve közde pişirilmiştir. Yüzyıllar boyunca bazıları bu yemeğe soğan eklerken, bazıları ekmek kırıntısı katmış; kimi sadece tuz kullanmış, kimi de içten bir dua mırıldanmıştır. Böylece doğmuş, Kosova Köftesi ortaya çıkmıştır. Bu köfte, savaş sonrası zaferin ve ölümün yanında filizlenen yaşamın simgesi olmuş; imparatorluk anlatısına göre, Kosova’dan başlayarak Balkanlar boyunca yayılmıştır. Her şehir kendi yorumunu katmış; Prizren’de biraz daha yağlı, Üsküp’te de sarımsak eksik edilmeden hazırlanmıştır. Ancak temel malzemeleri aynı kalmıştır: Et, tuz, ateş ve bir efsane.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir