Blog

Mayonezin Rusya’daki tarihi – Son Dakika GastrOda Haberleri

Mayonezin hikayesi, görünen o kremamsı dokusunun ötesinde, modern tarihin en ilginç yemek-politika kesişimlerinden birine işaret ediyor. Fransız aristokrasisinin görkeminden Amerikan gıda endüstrisinin gelişimine, Stalin döneminin propagandasından Sovyet ev mutfağına uzanan bu yolculuk, Rusya‘nın günümüzdeki mayonez takıntısının nedenlerini gözler önüne seriyor. Mayonezin hikayesi ise göründüğünden çok daha derin.

Bugün Rusya’da kişi başına yıllık mayonez tüketimi 2,5 kilogramı buluyor. Marketlerde Çarlık zarafetinden Sovyet retro stiline kadar en az 20 farklı çeşit sergileniyor. Ancak bu kültürün kökenleri, devrimden çok önceye, imparatorluk günlerine dayanıyor.

1917 öncesi Rusya’da nüfusun yüzde 80’i kırsal alanlarda yaşıyordu. Öte yandan, elit kesim Avrupa modasının etkisi altındaydı ve bu sofraların parlayan yıldızlarından biri, Moskova’daki Hermitage restoranının şefi Lucien Olivier tarafından hazırlanan ünlü Olivier salatasıydı. Av eti, havyar ve gizemli bir sosun buluştuğu bu lüks tarif, şefin vefatından sonra tarihin tozlu sayfalarına karıştı.

Ancak 1930’larda, devrim sonrası Moskova’da bu salatanın daha hesaplı ve pratiktir bir yorumu ortaya çıktı; patates, havuç, yumurta, turşu, bezelye ve elbette mayonez. Bu değişiklik, sadece tarifte bir yenilik değil, aynı zamanda Sovyet mutfak kültüründe derin bir dönüşümün başlangıcını simgeliyordu.

Sovyet rejiminin ilk yıllarında gıdaya sadece “enerji kaynağı” olarak bakılırken, Stalin döneminde yaklaşım tamamen değişti. Devlet, modern yaşamın bir sembolü olarak mutfağı yeniden inşa etmek isterken, bu dönüşüm endüstriyel gıdalar aracılığıyla sağlanmaya çalışıldı. İşte tam bu noktada, Amerika etkisi altında kalan Sovyet yetkili Anastas Mikoyan devreye girdi. Mikoyan, hamburger, dondurma, konserve gıdalar ve mayonez gibi birçok yeniliğin ülkeye girişine öncülük etti.

Bir sos nasıl devrimlere, imparatorluklara ve Sovyet mutfağına yön verdi - Resim : 2

Mayonez, Sovyet mutfağının vazgeçilmez unsurlarından biri haline geldi; yüksek kalorili, ekonomik, lezzet artırıcı ve kötü kalitedeki malzemeleri bile canlandıran adeta mucizevi bir sos olarak öne çıktı. Dönemin “mutfak incisi” ilan edilen Kniga o vkusnoy i zdorovoy pishche adlı, 1939’dan itibaren milyonlarca kopya satan ünlü yemek kitabı ise bu sosu ülkede yaygınlaştırmanın öncüsü oldu.

Sovyetler Birliği’nin son dönemlerinde yaşanan kıtlıklar, mayonezi bir sembol statüsüne yükseltti. Bir kavanoz mayonez, aynı zamanda çok amaçlı bir ev eşyası; saklama kabı, kalemlik hatta hatta hastane numune şişesi olarak bile kullanıldı.

1990’larda piyasa serbestleşince Rus halkı mayoneze bir nebze mesafe koysa da, çoğu kişi için o hala çocukluğun, bayram sofralarının ve evin sıcaklığının simgesi olarak kalmaya devam ediyor.

Bugün mayonez, Rusya’da toplumsal hafızanın, geçiş dönemlerinin ve mutfak kimliğinin en çarpıcı özetlerinden biri olarak kabul ediliyor.

Odatv.com

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir