Emine Erdoğan Hanımefendi ‘ye çağrımızdır; 2026 Türk Mutfağı Haftası teması “yoğurt” olsun
NEDEN 2026’nın TEMASI YOĞURT OLMALI?
Tarihin en eski gıda elçisidir
Yoğurt, diplomasiyi “sayın delegeler” diye değil, “ben geldim, bağırsak floranı düzene sokacağım” diyerek yapar. Göçebe çadırlarından saray mutfaklarına, oradan Avrupa’nın ve dünyanın sofralarına uzanırken herkese bir parça sağlık ve kültür taşımıştır.
Fransızlar peynirle övünür, İtalyanlar pizzayla…
Biz de rahatça söyleyebiliriz ki:
“Bin yıllık barış elçimiz yoğurttur.” Probiyotiktir. Mutluluk getirir.
Bugün “yoğurt” kelimesinin dünya dillerine Türkçeden geçmemiş olması imkansızdır!
Yoğurt, Türk kültürünün sessiz fatihi
Atalarımız fetihleri kılıçla değil, kâselerle gerçekleştirdi. Baharat Yolu yazıldı, İpek Yolu anlatıldı; ancak benim kitabımda ele aldığım “Yoğurt Yolu”, Orta Asya’dan Balkanlar’a uzanan kimliğimizin en sessiz, en yumuşak ama en kalıcı izidir.
2026, bu kadim yolun yeniden keşfedileceği yıl olabilir.
Mutfağımızın çok yönlü yıldızıdır
Sabah kahvaltısının ballı dostu, öğlenin serinleten cacığı, akşam kebabın ayranı, gece kaşığın ucundaki mutluluk terapistidir.
Eti yumuşatır, çorbaya kıvam katar, hamuru mayalara dönüştürür. Ekşimesi dahi boşa gitmez; turşuya, tarhanaya veya lor peyniri haline gelir.
Yoğurt, mutfağın “tek silah forveti” değil, her mevkide sahaya çıkabilen efsanesidir.
Yoğurt bilimdir: sağlık ve fermente hayatın özü
Günümüzde tüm dünya “fermentasyon” üzerine konuşurken, “gut health” anlatılırken, bizim kültürümüz bu bilgiyi bin yıldır içselleştirmiştir. Bir kaşık yoğurt on probiyotiğe bedeldir. Bir kâse yoğurt, bin sayfalık sağlık raporunu aratmaz. Hatta yapay zekanın bile erişemediği bir yönü var:
Yoğurt organik zekadır.
Yoğurt ekonomidir, sıfır atığın şiiridir!
Yoğurt, suyunu bile israf etmez; ya ayran olur ya çorba. Lor, keş, kurut… Her biri ayrı bir ekonomi, ayrı bir öyküdür. Yoğurt, israfa yer vermeyen Anadolu bilgeliğinin somut örneğidir. Sıfır atığın en şiirsel hâlini sergiler.
Bir damla yoğurt suyu bile değerlendirilir, kültüre dönüştürülür.
Sofranın Demokrasi simgesidir
Et pahalıdır, balık mevsimidir, tatlı kibirlidir. Yoğurt ise herkese yakındır; bebek mamasından lüks restoran tabağına kadar herkes onun lezzetinden payını alır. Sofradaki eşitliği temsil eder; bebek yer, dede yer, köylü yer, hatta Michelin şefi de yer.
Sofrada adaleti sağlayan en demokratik tattır.
Kadın Eli Değmiş Beyaz Altındır
Her kâse yoğurt, sabahın erken saatlerinde kalkıp mayasını işleten bir anneyi veya bir nineyi anımsatır. Günümüzde Türkiye’de üretilen 3 milyon tonluk yoğurdun önemli bir bölümü hâlâ kadınların emeğiyle gerçekleşmektedir.
Yoğurdu tema yapmak, onların emeklerine saygı duruşu niteliğindedir.
Dilimizin Mayasıdır
“Yoğurdum ekşidir” diye türkü söyleyen, “ayranım yok içmeye” diye dertlenen bir kültürüz. Karacaoğlan’dan manilere, ninnilerden atasözlerine kadar dilimizin en temiz, en Türkçe sözcüklerinden biri olan yoğurt,
Kültürümüzün sessiz mayasıdır.
