Blog

Arılar aç kalırsa, dünya da aç kalır

Arılar yalnızca bal üretmekle kalmıyor; onlar, gezegenimizdeki gıdaların üçte birinin ortaya çıkmasını sağlayan tozlaşmanın gerçek kahramanlarıdır. Elma, kiraz, badem, kabak, kahve… Bu liste uzayıp gidiyor. Arıların yokluğunda, bu ürünlerin büyük bir bölümü sofralarımıza ulaşamayabilir. Ancak günümüzde arılar, Açlık tehdidiyle karşı karşıya.

ARILARIN DA DENGELİ BİR DİYETE İHTİYACI VAR
Nasıl ki biz insanlar sağlıklı yaşam için protein, karbonhidrat, vitamin ve mineralleri dengeli bir şekilde tüketmek durumundaysak, arılar da aynı özeni göstermeli. Onların günlük menüsü nektar ve polenlerden oluşuyor. Nektar, onların uçuş güçlerine enerji sağlarken; polen, koloninin büyümesi için gerekli protein, yağ ve mineralleri temin ediyor.

Problemin aslı şu ki: Doğal çiçek çeşitliliği hızla azalıyor. Tarımda uygulanan monokültür, artan kentleşme ve yoğun pestisit kullanımı nedeniyle, arıların “menüsü” giderek kısıtlanıyor. Bir zamanlar bahar boyunca farklı çiçek türleriyle beslenen arılar, artık sadece elma bahçeleri, ayçiçek tarlaları veya soya tarlalarına mecbur kalıyor.

Leeds Üniversitesi’nden ekoloji uzmanı Bill Kunin şöyle diyor: “Bir arı yalnızca elma poleniyle yavru büyütemez.” Çünkü bu tür polenler beslenme açısından tek düze olup, arıların zayıflamasına, hasta olmasına ve yaşam sürelerinin kısalmasına yol açıyor.

AÇLIK ÇEKEN ARILAR, ZAYIF KOLONİLER
Yapılan araştırmalar ortaya koyuyor ki:

Yetersiz beslenen arılar küçülüyor ve ömrü kısalıyor.

Öğrenme yetenekleri geriliyor, bu da yiyecek kaynaklarını keşfedip diğer arılara aktarma becerilerini zorluyor.

Virüslere ve parazitlere karşı daha savunmasız hale geliyorlar.

Kışa uygun besin birikimi olmayan koloniler topluca ölüme mahkum oluyor.

Kısaca; arıların aç kalması, insanlığın da yiyecek sıkıntısıyla karşılaşması anlamına geliyor.

Arılar aç kalırsa, dünya da aç kalır - Resim : 2

ÇÖZÜM: ARILAR İÇİN ÇİÇEK BAHÇELERİ
İyi haber şu ki, çözüm elimizde mevcut. Biyoçeşitliliği yeniden canlandırmak, arıların sağlıklı koloniler kurmalarına yardımcı oluyor. ABD’nin Iowa eyaletinde yapılan bir çalışmada, ekili alanların %10’una çiçekli bitkiler ekilmesinin ardından:

Tozlayıcı böcek sayısında %350’lik bir artış gözlemlendi,

Tür çeşitliliği %260 oranında yükseldi.

Böylece, tarlaların kenarına sadece çiçek şeritleri ekmek bile, arılar için ikinci bir baharın kapılarını aralıyor.

Arılar aç kalırsa, dünya da aç kalır - Resim : 3

NEDEN ACELE ETMELİYİZ?
Günümüzde Almanya’da uçan böceklerin %75’i son 30 yıl içinde yok oldu. İngiltere’de çiçekli çayırların %97’si ortadan kalktı. ABD’de çiçek zenginliğine sahip bozkırların %99’u tarım arazisine dönüştürüldü. Eğer arılar bu hızla aç kalmaya devam ederse, gıda güvenliğimiz ciddi şekilde risk altında olacak.

Newcastle Üniversitesi’nden bilim insanı Jeri Wright’ın belirttiği gibi:
“Kovanların sağlıklı bir şekilde devam edebilmesi için doğru besin kombinasyonu şart. Bu nedenle doğaya daha fazla çiçek geri kazandırmalıyız.”

Belki de tek bir çiçek dikmek önemsiz görünebilir. Fakat unutmayın: Arılar için her papatya, her lavanta, her yonca yaşamsal bir besin kaynağıdır. Onlar hayatta kalırsa, sofralarımızda bolluk ve renk görmeye devam edeceğiz.

Arılar aç kalırsa, dünya da aç kalır. Onları doyurmak tamamen bizim sorumluluğumuzda.

Odatv.com

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir